Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.
- The teacher stressed the importance of daily practice.
Ben konuyu vurguladım.
- I stressed the point.
Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.
- I wrote down every phrase in his speech that he stressed.
Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.
- He stressed the convenient aspects of city life.
Esperanto'da sondan bir önceki hece vurguludur.
- In Esperanto, the penultimate syllable is stressed.
... how stressed the body is with regard to cortisol. ...