Sonuç görülmek için kalır.
- The result remains to be seen.
Onunla görülmek istemiyorum.
- I don't want to be seen with him.
Onunla beraber görünmek istemiyorum
- I don't want to be seen in his company.
Sami çıplak görünmek istemedi.
- Sami didn't want to be seen naked.
Tom hâlâ görülecek hiçbir yerde değil.
- Tom is still nowhere to be seen.
Tom ve Mary görülecek hiçbir yerde değildi.
- Tom and Mary were nowhere to be seen.
Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.
- The rising sun seen from the top was beautiful.
Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.
- There were a lot of stars seen in the sky.
Onunla görülmek istemiyorum.
- I don't want to be seen with him.
Sonuç görülmek için kalır.
- The result remains to be seen.
Sami çıplak görünmek istemedi.
- Sami didn't want to be seen naked.
Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor.
- Tom acts like he doesn't want to be seen with us.
Son zamanlarda onu görmedim
- I have not seen him lately.
Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda until I went to China.
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
- Jody looks as if she had seen a ghost.
Tom Boston'u ziyaret ettiğinde Mary'yi görmüş olmalı.
- Tom must have seen Mary when he visited Boston.
... seen here is part of the Android@Home Framework. And it will be completely open for developers ...
... THAT STARTED WHEN I SEEN A SPIDER IN THE RING. ...