O ona vurmak için kışkırtıldı. - He was provoked into hitting her.
O ona vurmak için kışkırtıldı.
He was provoked into hitting her.
Onun kaba cevabı onun yüzüne tokat atması için onu kışkırttı. - His rude reply provoked her to slap his face.
Onun kaba cevabı onun yüzüne tokat atması için onu kışkırttı.
His rude reply provoked her to slap his face.