be present in a place; care for, serve (attend to); accompany

listen to the pronunciation of be present in a place; care for, serve (attend to); accompany
الإنجليزية - التركية

تعريف be present in a place; care for, serve (attend to); accompany في الإنجليزية التركية القاموس.

attend
katılmak

Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti. - Tom went to Boston to attend a conference.

Siz işe katılmak zorundasınız. - You must attend to your work.

attend
hazır bulunmak
attend
{f} dikkatini vermek
attend
{f} hizmet etmek
attend
{f} dinlemek
attend
refakat

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı. - He has only one servant to attend on him.

attend
ilgilenmek
attend
bulunmak
attend
beklemek on ile hazır bulunmak
attend
laf dinlemek
attend
refakat etmek
attend
üzerine almak
attend
meşgul

Meşgul olmam gereken işlerim var. - I have things to attend to.

O kadar meşgulüm ki partiye katılamam. - I'm so busy I can't attend the party.

attend
{f} bakmak; tedavi etmek; hizmet etmek
attend
(fiil) dikkatini vermek, kulak vermek, dinlemek, katılmak, devam etmek; hazır bulunmak; bakmak, hizmet etmek, eşlik etmek, beraberinde getirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} attend
be present in a place; care for, serve (attend to); accompany
المفضلات