Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Ben sadece gözlemek için buradayım.
- I'm just here to observe.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
The senator observed that the bill would be detrimental to his constituents.
From this vantage point we can observe the behavior of the animals in their natural habitat.