O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
O, ilgili görünmüyordu.
- She didn't seem interested.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
O, birçok şeyle ilgilenmektedir.
- He's interested in many things.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
... If you're interested in The Simpsons, and click on the ...
... yes, they initially are very interested in the gold and the silver. ...