Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
- Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
- Sami wanted to direct a film.
Bu Londra'ya giden direkt bir yoldur.
- This is a direct road to London.
O bir direkt uçuş mu?
- Is it a direct flight?
Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
- Miss Sato is in charge of my class.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
- Tom has a poor sense of direction.
Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
- Can we talk to Tom directly?
Umarım yol tariflerim açıktı.
- I hope my directions were clear.
O, bu konuda açıktır.
- He is very direct about it.
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
- You'll be in charge of the women working in this factory.
... charge of what's running on it, at least as between you and corporations, or you and the ...
... But we are not in charge of maintaining or trying to build ...