Hakimin kararı nihaidir.
- The judge's decision is final.
Biz nihai bir karar aldık.
- We've made a final decision.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- Finally we have learned the truth.
Planlar henüz kesinleşmiş değil.
- Plans haven't yet been finalized.
Mahkemenin kararı kesindir.
- The court's decision is final.
Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum.
- I finally found time to sit down and read the newspaper.
Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.
- According to the papers, the man has finally confessed.
Henüz hiçbir şey bitmiş değil.
- Nothing is final yet.
Katil sonunda dün gece yakalandı.
- The murderer was finally caught last night.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- Finally we have learned the truth.
Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.
- As to your final grade, that depends on your final examination.
Tom final sınavını geçemedi.
- Tom failed to pass the final exam.
Tom en sonunda Mary'yi yeni bir bilgisayar alması için ikna etti.
- Tom finally talked Mary into buying a new computer.
En sonunda kafa karıştıran labirentten dışarı çıkabildim.
- I finally found my way out of the confusing maze.
Tom is now cramming for the finals.
- Tom şu an finaller için inekliyor.
Jim is studying hard for his finals.
- Jim, finaller için sıkı çalışıyor.
The finale was so good, that I rewatched it many times.
- Final o kadar iyiydi ki onu defalarca yeniden izledim.
The finale of The Sopranos, which aired in 2007, had 11.9 million Americans glued to their TV sets.
- 2007 yılında yayınlanan The Sopranos finali, 11,9 milyon Amerikalıyı televizyonlarına yapıştırılmıştı.
... runs on it. Just as the Nuclear Regulatory Commission is going to want the final say ...
... germ-free final act right I B behind the Mumbai attacks ...