Twitter yeterince iyi değil.
- Twitter is not good enough.
On bin yen yeterli mi?
- Is ten thousand yen enough?
O şimdilik kâfi gelecektir.
- That will be enough for the time being.
On bin yen yeterli mi?
- Is ten thousand yen enough?
Bir dil asla yeterli değildir.
- One language is never enough.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Twitter yeterince iyi değil.
- Twitter is not good enough.
Onların yeteri kadar altını yoktu.
- They did not have enough gold.
Bu kitap benim okumam için yeteri kadar kolaydır.
- This book is easy enough for me to read.
Burada yeterli miktara sahibiz.
- We've got enough here.
Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti.
- Markku and Liisa had just enough to keep the wolf from the door.
Bu herkesi beslemek için yeterli yiyecek değil.
- This isn't enough food to feed everyone.
O, köpeğini her gün etle beslemek için yeterince zengin değildi.
- She wasn't wealthy enough to feed her dog meat every day.
Enough!.
I cannot run fast enough to catch up to them.
... So you want to be very careful to have enough people that are ...
... The whole point here is that we don't give people enough ...