Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.
- I need a pair of scissors to cut this paper.
Kesikler ne kadar derin?
- How deep are the cuts?
Kesik birkaç gün içinde iyileşecektir.
- The cut will heal up in a few days.
O grupla bağlantıları kesmelisin.
- You should cut off your connections with that group.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
- Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
- The butcher shop sells assorted cuts of meat.
Elmasın kesimi mükemmel.
- The cut of the diamond is perfect.
O ona sigarayı azaltmasını tavsiye etti.
- She advised him to cut down on smoking.
Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.
- The doctor advised him to cut down on drinking.
Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
- Tom cut his finger on a piece of glass.
Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
- Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
- We have to cut down our monthly expenses.
Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
- Are you going to cut down all the trees here?
Bu makas iyi kesmiyor.
- These scissors don't cut well.
Şirketin gelecek sene kısıntı yapılması gerekiyor.
- The company needs to make cutbacks next year.
Bütçe kısıntıları gerekli.
- Budget cuts are needed.
Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.
- Tom had to cut the class in order to meet us.
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Yemek hazırlarken kendimi bıçakla kestim.
- I cut myself with a knife while I was making dinner.
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
Çimler çok hızlı büyüyordu, her hafta kesilmiş olmalı.
- The grass was growing so quickly, it had to be cut every week.
Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.
- The Government are considering tax cuts.
Cumhuriyetçiler, zenginler için daha fazla vergi indirimi istiyor.
- The Republicans want more tax cuts for the rich.
Ünlü kördüğüm bir kılıç darbesi ile kesildi.
- The famous Gordian Knot was cut with a sword blow.
Sizin için biçilmiş kaftan işiniz var.
- You have your work cut out for you.
Şehir hayatı için biçilmiş kaftan olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm cut out for city life.
Select the text, cut it, and then paste it in the other application.
I have three diamonds to cut today.
The player next to the dealer makes a cut by placing the bottom half on top.
The drummer on the last cut of their CD is not identified.
Travis was cut from the team.
Cut brandy is a liquor made of brandy and hard grain liquor.
This road cuts right through downtown.
He made a fine cut with his sword.
They're going to cut salaries by fifteen percent.
I cut the skin on my arm.
The lawyer took a cut of the profits.
After the incident at the dinner party, people started to cut him on the street.
We don't want your money no more. We just going to cut you.
Look at this cut on my finger!.
I cut fifth period to hang out with Angela.
The bartender cuts his beer to save money and now it's all watery.
... to cut costs cover more people increase choice ...
... uh... thinking well cut is about integration it's about ...