be clearly seen

listen to the pronunciation of be clearly seen
الإنجليزية - التركية
açıkça görülmek
be seen
gözükmek
be seen
görülmek

Tom Mary ile görülmek istemiyor. - Tom doesn't want to be seen with Mary.

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

be seen
görücüye çıkmak
be seen
görünmek

Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor. - Tom acts like he doesn't want to be seen with us.

Sami çıplak görünmek istemedi. - Sami didn't want to be seen naked.

be seen
görülecek

Oraya zamanında gidip gidemeyeceğim yakında görülecek. - It remains to be seen if I can get there in time.

Tom görülecek bir yerde değildi. - Tom was nowhere to be seen.

be clearly seen

    الواصلة

    be clear·ly seen

    التركية النطق

    bi klîrli sin

    النطق

    /bē ˈklərlē ˈsēn/ /biː ˈklɪrliː ˈsiːn/
المفضلات