Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
- Thousands of soldiers and civilians were dying.
Dört asker ve on iki sivil öldürüldü.
- Four soldiers and twelve civilians were killed.
Medeniyet nükleer savaş tarafından tehdit edilmektedir.
- Civilization is now threatened by nuclear war.
Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsiniz.
- You could try and be a bit more civilized.
Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
Eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da özel mülkiyetin medeniyetin ayrılmaz bir parçası olduğudur.
- If history could teach us anything, it would be that private property is inextricably linked with civilization.
20 yıl önce,kolejin hemen adından kamu hizmetine girdi.
- He entered civil service 20 years ago right after college.
Ona kibar bir cevap yazacağım.
- I will write him a civil answer.
Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.
- It was civil of him to offer his seat to the old man.
Bir iç savaş tehlikesi vardı.
- There was a danger of civil war.
Davis, iç savaş istemiyordu.
- Davis did not want civil war.
Hayal gücü, tüm uygarlığın köküdür.
- Imagination is the root of all civilization.
Eski bir uygarlıkla ilgili kalıntılar bulduk.
- We discovered relics of an ancient civilisation.
She went into civil service because she wanted to help the people.
... In the United States, the New York Civil Liberties Union is ...
... seems Osama bin Laden data civil engineer 179 ...