Dört asker ve on iki sivil öldürüldü.
- Four soldiers and twelve civilians were killed.
Bazı siviller öldürüldü.
- Some civilians were killed.
O, medeni haklarından mahrum edildi.
- He was deprived of his civil rights.
Medeniyet nükleer savaş tarafından tehdit edilmektedir.
- Civilization is now threatened by nuclear war.
Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
Eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da özel mülkiyetin medeniyetin ayrılmaz bir parçası olduğudur.
- If history could teach us anything, it would be that private property is inextricably linked with civilization.
20 yıl önce,kolejin hemen adından kamu hizmetine girdi.
- He entered civil service 20 years ago right after college.
Ona kibar bir cevap yazacağım.
- I will write him a civil answer.
Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.
- It was civil of him to offer his seat to the old man.
Bu bir iç savaş engelledi.
- It prevented a civil war.
Davis, iç savaş istemiyordu.
- Davis did not want civil war.
Hayal gücü, tüm uygarlığın köküdür.
- Imagination is the root of all civilization.
Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar.
- They took away the remains of a civilization lost in history.
She went into civil service because she wanted to help the people.
... to the conclusion that within the fields of civil liberties and technology and policy, ...
... So in the middle of the Civil War, Abraham Lincoln said, let's help to finance the Transcontinental ...