Dostluklar zorlu olma eğilimindedir.
- Friendships tend to be challenging.
Açıkçası zorlu bir pazar.
- It's clearly a challenging market.
O gerçekten büyüleyici.
- It's really challenging.
O ilgi çekici ve ben çok şey öğreniyorum.
- It is challenging and I am learning a lot.
Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru.
- This is a very challenging obstacle course.
Ben kendime meydan okumayı severim.
- I love challenging myself.
Tom bana meydan okumaya devam etti.
- Tom just kept challenging me.
O kesinlikle meydan okuyucu.
- It's certainly challenging.
Meydan okuyan boksör, şampiyonu yendi.
- The challenging boxer defeated the champion.
... so the people were challenging if they do good job, good ...
... that requires everything from more challenging curriculums and more ...