Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
- I advise you to be careful in making notes for the lecture.
Onun evine gitme hakkında dikkatli olsan iyi olur.
- You'd better be careful about going to her house.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Dikkatli olmak zorundayım.
- I've got to be careful.
Biraz şarap içelim mi, ahbap?
- Are we gonna get some wine, dude?
Saçma bir gece kulübündeyim, ahbap!
- I'm in a fricking nightclub, dude!
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
- Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry.
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I've never had a steady job.
Nüfusta sürekli bir artış vardı.
- There was a steady increase in population.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
... successful team drafts based on careful statistical analysis. They’ve found all sorts of patterns ...
... The index is huge, so we need to be careful about resources ...