O bir bebekken evlat edinilmiştir.
- She was adopted as an infant.
Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
- I know that I'm adopted.
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
- The rich merchant adopted the boy and made him his heir.
Tom kendinin evlatlık olduğunu biliyor mu?
- Does Tom know he was adopted?
Onlar teklifi benimsediler.
- They adopted the proposal.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
- Tom adopted Mary's idea.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
... OK, well there's a few things that I really adopted ...
... And we're seeing it adopted by properties like Google+, like ...