Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
- I've been invited on a trip abroad, but I don't want to go.
Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
- I had a chance to travel abroad.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
- My decision to study abroad surprised my parents.
Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
- The number of students going abroad is on the increase.
O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
- In those days, few people could travel abroad.
Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
- The number of students going abroad to study is increasing each year.
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
Yurtdışında okumaya karar verdim.
- I made a decision to study abroad.
Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been abroad?
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
- More and more couples go on honeymoon trips abroad.
We have broils at home and enemies abroad.
A tree spreads its branches abroad.
to walk abroad.
... Those that are disconnected in North America and abroad will ...
... they can send abroad to grow their economy. So we've developed a robust civilian capacity. ...