bazısı

listen to the pronunciation of bazısı
التركية - الإنجليزية
some

Some of the managers complained about him becoming the president of the company. - Yöneticilerden bazısı onun şirketin başkanı olmasından yakındı.

My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him. - Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.

some of them; some people, some
somebody
several
bazı
some

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

The prices of certain foods vary from week to week. - Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

bazı
a few

A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda. - Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

Mary and some other women were here for a few hours. - Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name. - Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi

According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now. - Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.

التركية - التركية
Birtakımı, kimisi
Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi
الإنجليزية - التركية
some
bazısı
المفضلات