The lady is now drinking water.
- Bayan şimdi su içiyor.
Don't get sassy with me young lady!
- Bana sırnaşmayın genç bayan!
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
There is a madam here.
- Burada bir bayan var.
I am married to a Polish woman.
- Polonyalı bir bayanla evlendim.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention.
- Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
An ugly wife is a good fence around the garden.
- Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names.
- Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.
Have you ever hired a maid?
- Hiç bir bayan hizmetçiyi işe aldın mı?
Do you have problems understanding what women and children say to you?
- Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?
The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?