Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.
- No one of the Greeks was better in battles than Achilles.
Somme savaşı insanlık tarihinde en kanlı savaşlarından biriydi.
- The battle of the Somme was one of the bloodiest battles in human history.
O, muharebede yaralandı.
- He was wounded in battle.
Savaş asla barışı kanıtlamamıştır.
- Battle's never proven peace.
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
- Sometimes the Allies could not avoid battle.
Tom silahlı çatışmadan sağ salim kaçtı.
- Tom escaped the gun battle alive and well.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
Ben hastalıkla mücadele edeceğim.
- I will battle with illness.
Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
Gerçekten bir kavga istemiyorum.
- I really don't want a battle.
Greenpeace çevreyi korumak için büyük bir mücadele veriyor.
- Greenpeace is fighting an uphill battle to save the environment.
Oğlan ciddi bir hastalıkla mücadele etti.
- The boy battled against a serious illness.
Sen bütün çarpışmaları kazanabilirsin ama savaşı kaybedebilirsin.
- You can win all the battles yet lose the war.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.
The cavalry, by way of distinction, was called the battle, and on it alone depended the fate of every action. - William Robertson.
... It used to be, battles were fought on battlegrounds. No more. They’re fought in cities. And ...
... I know that the american people are not interested in refighting old battles ...