Onun eski bir kamyoneti ve büyük, hırpalanmış bir biçme makinesi vardı.
- He had an old pickup truck and a big, battered mower.
Fadıl çok açık bir şekilde hırpalanmıştı.
- Fadil was very clearly battered.
Eğer bizim son topa vuran oyuncumuz tur vuruşu yapmasaydı, takım oyunu kaybederdi.
- If our last batter had not hit a home run, team would have lost the game.
Hakem topa vuran oyuncuya seslendi.
- The umpire called the batter out.
O, çok iyi bir top vurucusu.
- He is a very good batter.
Kurabiye hamuru yapmadan önce unu eledin mi?
- Did you sift the flour before you made the cookie batter?
Hydroseeding of unvegetated batters is planned.
... a those battered by a tie from and were greeted with words like ...
... battered in the U.S., we are starting to see, um, some positive signs, some indications ...