(Askeri) BARAJ: Düşman uçaklarının faaliyetini önlemek veya engellemek üzere yere bağlanan ve belirli yükseklikte tutulan koruyucu balon perdesi. Bu anlamda balon barajı da denir
(Askeri) BARAJ ATEŞİ: Öze1 surette ve belirli bir hedefe nişan alınarak yapılan atıştan farklı olarak, bir boşluğu veya sahayı doldurmak maksadıyla yapılan atış. Bknz. "fire"
(Askeri) TALİ BARAJ ATEŞİ: Muhtemel bir tehlike halinde kullanılmak üzere planlanmış ve hazır bir vaziyette tutulan baraj ateşi. Halen bu usul ve terim kullanılmaktadır
(Askeri) SÜRÜNME BARAJI: Harekete katılan tüm birliklerin ateşlerinin birbirlerine göre aynı durumda tutulduğu ve aynı hat üzerinde beraberce adım adım ilerlenen baraj şekli
(Askeri) YARDIMCI BARAJ ATEŞİ: Normal baraj hattı üzerinde açılacak gedikleri kapamak veya hattın diğer bir kısmından normal barajı takviye etmek için açılan baraj ateşi
(Askeri) ATEŞ BARAJI: Daha önceden planlanmış ateş barajının açılması için bir emir. Böyle bir barajın belirtilmesi, kod adı, numara sistemi, birlik görevi veya diğer belirlenen şekillerde olur
(Askeri) NORMAL BARAJ ATEŞİ: Emrinde topçu destek birliği bulunan bir komutanlığın, düşman taarruzu halinde mevziin korunması için, destek topçu tarafından yapılan sabit baraj ateşi. Bir batarya başka bir faaliyeti olmadığı zaman normal baraj ateşi açacak şekilde bulundurulur ve desteklenen birlikten verilen işaret üzerine bu ateşi açar
(Askeri) DURAN BARAJ: Düşman kıtalarının geçmesini önlemek için, belirli bir saha veya hat üzerinde, bir savunma tedbiri olarak tesis edilen sabit top veya makinalı tüfek ateş. Bak. "box barrage"
A barrage is a structure that is built across a river to control the level of the water. a hydro-electric tidal barrage. a wall of earth, stones etc built across a river to provide water for farming or to prevent flooding
the heavy fire of artillery to saturate an area rather than hit a specific target; "they laid down a barrage in front of the advancing troops"; "the shelling went on for hours without pausing"
{i} river dam; barrier of artillery fire to prevent enemy advance, bombardment; numerous questions
Specifically any of the five low weirs at the mouth of the River Murray constructed to exclude seawater from the Lower Lakes (eg: Lake Albert & Lake Alexandrina)
the rapid and continuous delivery of linguistic communication (spoken or written) attack with a barrage; "The speaker was barraged by an angry audience
Any artificial obstruction placed in water to increase water level or divert it Usually the idea is to control peak flow for later release
A barrage built across a river, comprising a series of gates which when fully open allow the flood to pass without appreciably increasing the flood level upstream of the barrage
A barrage of something such as criticism or complaints is a large number of them directed at someone, often in an aggressive way. He was faced with a barrage of angry questions from the floor
A barrage is continuous firing on an area with large guns and tanks. The two fighters were driven off by a barrage of anti-aircraft fire. = bombardment
If you are barraged by people or things, you have to deal with a great number of people or things you would rather avoid. Doctors are complaining about being barraged by drug-company salesmen Hughes was barraged with phone calls from friends who were furious at the indiscreet disclosures
Barrage balloons are large balloons which are fixed to the ground by strong steel cables. They are used in wartime, when the cables are intended to destroy low-flying enemy aircraft. a large bag that floats in the air to prevent enemy planes from flying near the ground