banli̇yö

listen to the pronunciation of banli̇yö
التركية - الإنجليزية

تعريف banli̇yö في التركية الإنجليزية القاموس.

banliyö
suburb

My house is in the suburbs. - Benim evim banliyölerde.

Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo. - Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.

banliyö
suburban

Cars are indispensable to suburban life. - Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.

Dan was assigned to patrol a suburban area. - Dan banliyö alanını devriye için atandı.

banliyö
subtopia
banliyö bölgesi
commuter belt
banliyö hattı
railway
banliyö semti
bed suburb
banliyö treni
suburban train, commuter's train
banliyö treni
suburban train, local train
banliyö treni
commuter train
banliyö
(Ticaret) suburbs

Many new properties are being built in the suburbs. - Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor.

We live in the suburbs. - Biz banliyölerde yaşıyoruz.

banliyö
the suburbs
banliyö
{i} suburbia
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir şehrin yakın çevresinde bulunan mahalle ve yerleşme yerleri
(Hukuk) Kent kenarı; kentin dışında bulunan yakın yerler
banliyö
Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan şehir yöresi, çevre, dolay
banliyö
Kent civarı yerleşim
banliyö
şehre yakın çevre
banliyö
Bir şehrin yakın çevresinde bulunan mahalle ve yerleşme yerleri
banliyö treni
Şehirle banliyö arasında işleyen tren
Banliyö
palanka
banli̇yö
المفضلات