baldız

listen to the pronunciation of baldız
التركية - الإنجليزية
sister-in-law

My sister-in-law invited me to lunch in their new house. - Baldızım beni yeni evlerinde öğle yemeğine davet etti.

His stepmother is my sister-in-law. - Onun üvey annesi benim baldızım.

sister-in-law, wife's sister
sisterinlaw
sister

Fadil had an affair with his sister-in-law. - Fadıl'ın baldızı ile bir ilişkisi vardı.

His stepmother is my sister-in-law. - Onun üvey annesi benim baldızım.

wife's sister
sister in law
التركية - التركية
Erkeğe göre karısının kız kardeşi