تعريف bakmadan في التركية الإنجليزية القاموس.
- regardless of
- with no regard to
- bakmadan imzalamak
- rubber stamp
- bak
- check it out
- bak
- look at
Look at that mountain which is covered with snow.
- Karlarla örtülü şu dağa bak.
Meg didn't even look at me.
- Meg bile bana bakmadı.
- bak
- (Bilgisayar) lookup
- bak
- (Bilgisayar) look in
Look in the phone book.
- Telefon rehberine bakın.
Look in the mirror, pal.
- Aynaya bir bak dostum.
- bak
- look after
I'll look after the children while you go shopping.
- Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.
You should look after the children from time to time.
- Zaman zaman çocuklara bakmalısın.
- bak
- {f} regarding
- bak
- {f} look
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
- Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
- bak
- {f} face
Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
- Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
Seen at a distance, the rock looked like a human face.
- Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
- bak
- have one's wits about one
- arkasına bakmadan gitmek
- to leave without looking back
- bak
- (abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
- bak
- vide
Let me have a look at your video camera.
- Video kamerana bir bakayım.
- bak
- behold
- bak
- or else
- bak
- {k} Till when
- bak
- {ü} lo
- bak
- {k} women's lib
- bak
- {k} Until when? till when
- bak
- {k} no way
- eline bakmadan potu iki katına çıkarmak
- (poker) straddle
- saçına başına/sakalına bakmadan
- (doing something) without considering that such a thing might not befit his gray hairs (his advanced age)
- sağa sola bakmadan
- inconsiderately, carelessly
- sağa sola bakmadan
- 1. without considering the feelings of others, heedless of others, thoughtlessly, inconsiderately. 2. without dawdling, without wasting any time, directly. 3. without paying attention to what's going on around one
- tuşlara bakmadan yazma
- touch type
- yaşına başına bakmadan
- regardless of his age
- önüne bakmadan
- with unseeing eyes
- önüne bakmadan yürümek
- jaywalk
- önüne bakmadan yürüyen kimse
- jaywalker