Tom decided that he would have to help Mary buy some groceries.
- Tom Mary'ye biraz bakkaliye malzemeleri satın alması için yardım etmek zorunda kalacağına karar verdi.
They sell carrots at the grocery store.
- Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
This grocery store only sells organic food.
- Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.
They sell carrots at the grocery store.
- Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
I bought these biscuits at the grocer's.
- Bu bisküvileri bakkalda aldım.