bakehouse

listen to the pronunciation of bakehouse
الإنجليزية - التركية
fırın
{i} ekmek fırını
{i} ekmekçi
ekmekçi dükkân
bakery
fırın

Tom bir fırında çalışırdı. - Tom used to work in a bakery.

Fırın köşenin civarında. - The bakery is around the corner.

bakery
{i} ekmek fırını

Ekmek fırınında çalışan kız sevimlidir. - The girl that works at the bakery is cute.

bakery
ekmekçi

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım. - And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you.

bakery
ekmekçi dükkânı
bakery
{i} ekmekçi dükkânı
bakery
{i} fırıncılık
bakery
ekmekçi dukkânı
bakery
{i} pastane
الإنجليزية - الإنجليزية
A building principally containing ovens
{n} a place for baking bread in
{i} bakery
A house for baking; a bakery
a workplace where baked goods (breads and cakes and pastries) are produced or sold
bakehouse
المفضلات