bakarak

listen to the pronunciation of bakarak
التركية - الإنجليزية
at sight
looking

Judy spends a lot of time looking in the mirror. - Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

glancıng
looking on
bakarak söylemek
sight read
bakarak söylemek
sight-read
bakarak çalmak
sight read
bak
check it out
bak
look at

Look at this Japanese car. - Bu Japon arabasına bak.

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the mirror, pal. - Aynaya bir bak dostum.

By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek. - Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.

bak
look after

I'll look after the children while you go shopping. - Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.

She asked me to look after her baby in her absence. - Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.

bak
{f} regarding
bak
{f} look

He looked at me and smiled. - O bana baktı ve gülümsedi.

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

bak
{f} face

She looked her child in the face. - O, karşısındaki çocuğuna baktı.

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

bak
have one's wits about one
l. gelecek zamanlara bakarak
l. Looking to the future time
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
gözünün içine bakarak utandırmak
outface
kıçına bakarak/baka baka empty-handed
with nothing to show for one's efforts
notaya bakarak okuma
sol fa
notaya bakarak okumak
sol fa
çocuğa bakarak aile yanında kalan kız
au pair girl
çocuğa bakarak aile yanında kalmak
au pair
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف bakarak في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
التركية - التركية
Göre
BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
الإنجليزية - التركية

تعريف bakarak في الإنجليزية التركية القاموس.

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi
bakarak
المفضلات