التركية - الإنجليزية
تعريف bakırcı في التركية الإنجليزية القاموس.
- copper-worker
- coppersmith
Lead and iron must feed the coppersmith.
-Kurşun ve demir bakırcıyı beslemelidir.
- bakır
- (Tekstil) cupro
- Bakırcılar
- coppersmiths
- bakır
- (Mühendislik) cupper
- bakır
- (Mühendislik) copper
Electricity cables are made of copper.
-Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
Brass is an alloy of copper and zinc.
-Pirinç, bakır ve çinkodan oluşan bir alaşımdır.
- bakır
- copperware
- bakır
- cupric
- bakır
- copper kitchen utensils
- bakır
- cuprous
- bakır
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) copper
- bakır
- containing copper
- bakır
- coppery
- bakır
- metallic chemical element (Cu)
- bakır
- copper, of copper
- bakır
- copper coin
The boy stole the copper coin.
-Çocuk bakır sikkeyi çaldı.
- bakır
- (Tekstil) bake
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف bakırcı في التركية التركية القاموس.
- Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse
- (Osmanlı Dönemi) NAHHAS
- Bakır
- (Osmanlı Dönemi) SAD
- BAKIR
- (Osmanlı Dönemi) Çobanları ile beraber olan sığır sürüsü
- BAKIR
- (Osmanlı Dönemi) Hz. Hüseyn'in (R.A.) torunu İmâm-ı Bâkır'ın bir lâkabı
- BAKIR
- (Osmanlı Dönemi) Geniş
- BAKIR
- (Osmanlı Dönemi) Aslan.* Göz damarı
- Bakır
- mis
- Bakır
- (Osmanlı Dönemi) NÜHAS
- bakır
- Atom numarası 29, yoğunluğu 8.95 olan, 10840 C ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
- bakır
- Bakırdan yapılmış kap
- bakır
- Atom numarası 29, yoğunluğu 8.95 olan, 10840 C ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element. Kısaltması Cu
- bakır
- Bakırdan yapılmış
- bakır
- Bakırdan yapılmış: "Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu."- A. Ş. Hisar