Our website is offline for scheduled maintenance.
- Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.
Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
- Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
Care has made her look ten years older.
- Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
Taking care of the baby is my job.
- Bebeğin bakımı benim görevim.
In this respect, you're right.
- Bu bakımdan haklısın.
I'm no different than you are in that respect.
- O bakımdan senden farklı değilim.
Tom needs to get medical attention.
- Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.
You require medical attention.
- Tıbbi bakıma ihtiyacın var.
My sister and I are different in every way.
- Kız kardeşim ve ben her bakımdan farklıyız.
In a way, Susie seems like my mother.
- Bir bakıma, Susie anneme benziyor.
TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
- TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
Tom was put in a nursing home.
- Tom bir bakımevine kondu.
The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.
- Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.
Babies need a lot of care.
- Bebeklerin bakıma çok ihtiyacı vardır.
The car needs a service.
- Arabanın bakıma ihtiyacı var.
I took my car to have it serviced today.
- Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.
He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
- O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.