bahsî

listen to the pronunciation of bahsî
التركية - الإنجليزية

تعريف bahsî في التركية الإنجليزية القاموس.

bahis
bet

I wouldn't bet on that horse if I were you. - Yerinde olsam o ata bahis oynamam.

He made a bet with her. - O, onunla bahis tutuştu.

bahsi geçmek
be mentioned
bahsi geçen
aforementioned
bahsi kaybetmek
to lose the bet
bahsi kazanmak
to win the bet
bahis
{i} inquiry
bahis
(Havacılık) flutter
bahis
parlay
bahis
topic
bahis
chapter
bahis
{i} gage
bahis
{i} betting

I've never been a betting man. - Ben hiç bahis adamı olmadım.

Betting on human stupidity is always a good bet. - İnsan aptallığı üzerine bahse girme her zaman iyi bir bahistir.

bahsi
{i} mention
bahis
subject
bahis
{i} wager
bahis
the bet
bahis
subject, topic
bahis
bet, wager
bahis
wager; discussion
bahis
subject, topic; bet, wager
bahis
questlon
bahis
{i} discussion
bahis
place bet
bahis
sweepstake
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Bahs. den) Bahisle ilgili, bahse ait
BÂHİS
(Osmanlı Dönemi) Anlatan. Bahseden. Araştıran. Araştırıcı
BÂHİS
(Osmanlı Dönemi) Bir şeye dâir bilgileri içine alan. Bir mes'eleye dair beyanatı ihtiva eden
bahis
Bir kitabın bölümlerinden her biri
bahis
Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma
bahis
Söz: "Bu bahsi açmaya hiçbirinin cesareti yoktu."- F. R. Atay
bahis
Konuşulan şey, konu: "Bu bahisleri bırakalım artık."- P. Safa
bahis
Konuşulan şey, konu
bahis
Söz
bahis
(Osmanlı Dönemi) konu
bahsî
المفضلات