O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
- She is backward in expressing her opinion.
O ülkenin geri kalmışlığı iyi bilinir.
- The backwardness of that country is well known.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
- Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Tom geriye doğru yürüyor.
- Tom is walking backwards.
Tom geriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step backward.
Köpek geriye doğru yürüdü.
- The dog walked backward.
Belki bütün bunu tersine yapıyoruz.
- Maybe we're doing this all backwards.
Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler.
- The students laughed under their breath when they saw that the teacher had put on his sweater backwards.
Belki bütün bunu tersine yapıyoruz.
- Maybe we're doing this all backwards.
Tom geriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step backward.
O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
- She is backward in expressing her opinion.
Bowed backwardlye, recuruue.
The occasional backward movement of planets is evidence they revolve around the sun.