bacaklı

listen to the pronunciation of bacaklı
التركية - الإنجليزية
print. ascending or descending (letter)
long-legged
legged
bacak
leg

He sat on the bench and crossed his legs. - Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.

They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different. - Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.

bacaklı yazı
large and clear handwriting
bacak
{i} limb

The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed. - Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.

bacak
shin
bacak
knave
bacak
crural
eklem bacaklı
arthropod
bacak
shank
bacak
gam
bacak
jack
kısa bacaklı
short legs
bacak
pin

Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion. - Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

Pinocchio's legs were so stiff that he could not move them. - Pinokyo'nun bacakları o kadar sertti ki onları hareket ettiremiyordu.

bacak
crus
bacak
pin; stump
bacak
leg; shank; knave, jack
bacak
playing cards jack, Brit. knave
bacak
{i} stump
en uzun bacaklı
leggiest
eğri bacaklı
bandy legged
eğri bacaklı
bow legged
götten bacak/bacaklı short, short-legged
(person). (rahat)
götten bacaklı
dwarf, short-arsed
kısa bacaklı binek atı
cob
kısa bacaklı yük beygiri
punch
kıçtan bacaklı short-legged
(person)
leylek bacaklı
spindle-legged
leylek bacaklı
spindly legged
on bacaklı
decapod
tek bacaklı
one-legged
uzun bacaklı
spindle-legged
uzun bacaklı
long-legged
uzun bacaklı kimse
spindleshanks
uzun bacaklı kimse
spindlelegs
uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği
basset
çarpık bacaklı
knock kneed
çarpık bacaklı
bandy-legged, knock-kneed, bow-legged
çarpık bacaklı
bow legged
çarpık bacaklı
bandy legged
çıplak bacaklı
barelegged
çırpı bacaklı
spindle-legged
şeytan bacaklı
(Konuşma Dili) short-legged
التركية - التركية
Bacağı olan
Bacakları uzun olan, uzun boylu
Felemenk altını
Felemenk altınına verilen ad
bacaklı yazı
İri ve okunaklı yazı
Bacak
gıç
Bacak
ayak
bacak
Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak
bacak
Oyun kâğıtlarında oğlan, vale
bacak
Vücudun yürümeye yarayan kasıktan tabana kadar olan bölümü
bacak
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü: "Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu."- P. Safa
bacak
Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ
bacak
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü
bacak
Kılıçların tutağındaki demir siperlik
bacak
Hayvanlarda sayı birimi
götten bacaklı
Kısa boylu
kıçtan bacaklı
Kısa boylu (kimse)
bacaklı
المفضلات