babysitters

listen to the pronunciation of babysitters
الإنجليزية - التركية
bebek bakıcısı
babysitter
çocuk bakıcısı

Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü. - Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter.

Tom, çocuk bakıcısı oraya gelinceye kadar, Mary'nin evde kalmasını istedi. - Tom asked Mary to stay at home until the babysitter got there.

babysitter
bebek bakıcısı

Tom Cuma gecesi için bir bebek bakıcısı bulamıyor. - Tom can't find a babysitter for Friday night.

Sanırım yeni bir bebek bakıcısı bulmamız gerekiyor. - I think we need to find a new babysitter.

الإنجليزية - الإنجليزية
plural of babysitter
babysitter
A person who cares for one or more babies or children for a short period of time in place of their legal guardians
babysitter
{i} one who supervises children while the parents are away from home
babysitter
a person engaged to care for children when the parents are not home
babysitters
المفضلات