Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
- Walking in the park, I found a baby bird.
Neden sık sık yavru güvercinler görmediğimizi hiç merak ettiniz mi?
- Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
Küçük bebek dün doğdu.
- The little baby was born yesterday.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
- The baby is asleep. Don't make a noise.
Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
- The baby needs its mother.
O, gerçek bir bebek gibi davrandı.
- She acted like a real baby.
Bir bebek gibi uyuyor.
- He's sleeping like a baby.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?