Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
- The mother elephant bathes her baby in the river.
Hiç yavru güvercin gördün mü?
- Have you ever seen a baby pigeon?
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
Bebeğin güzel küçük parmakları var.
- The baby has pretty little fingers.
Mary'nin bebeği bir aydan daha küçük.
- Mary's baby is less than a month old.
Bebekleri izlemek ilginçtir.
- Babies are interesting to watch.
Bebekler çoğunlukla düşerler.
- Babies often fall down.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
O, bebeğine gülümsedi.
- She smiled at her baby.
Tom bir bebek gibi ağladı.
- Tom cried like a baby.
Bir ergen bazen bir bebek gibi davranır.
- A teenager sometimes acts like a baby.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?