Tom is going to apply for a job with a computer company.
- Tom bir bilgisayar şirketindeki bir iş için başvuracak.
Regardless of age, everybody can apply for it.
- Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
I can fall back on my savings if I lose my job.
- İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
- Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
They appealed to us for help.
- Onlar yardım için bize başvurdular.
Tom appealed to us for help.
- Tom yardım için bize başvurdu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
- Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
You must never resort to violence.
- Asla şiddete başvurmamalısınız.
A dictionary is an excellent reference book.
- Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
The speaker occasionally referred to his notes.
- Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
Tom encouraged me to apply to Harvard.
- Tom, Harvard'a başvurmam için beni yüreklendirdi.
Apply to the office for further details.
- Daha çok bilgi için ofise başvurun.