başvuran

listen to the pronunciation of başvuran
التركية - الإنجليزية
applicant

Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer. - Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.

(Bilgisayar) referer
(Ticaret) requester
(Bilgisayar) referred by
başvuran kimse
interviewee
başvur
apply for

It is up to you to apply for the job. - Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.

Regardless of age, everybody can apply for it. - Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.

başvur
{f} referenced
başvur
fall back on

Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on. - Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.

I can fall back on my savings if I lose my job. - İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.

başvur
betake
başvur
fell back on
başvur
{f} appeal

He appealed to us for help. - O yardım için bize başvurdu.

Tom appealed to us for help. - Tom yardım için bize başvurdu.

başvur
{f} referring
başvur
appeal to

We should appeal to reason instead of resorting to violence. - Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.

başvur
resort to

No matter how angry he was, he would never resort to violence. - Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.

I had to resort to threats to get my money back. - Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.

başvur
refer

The speaker sometimes referred to his notes. - Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.

A dictionary is an excellent reference book. - Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.

başvur
fallen back on
başvur
make reference to
başvur
betook
başvur
apply to

We need to apply to the bank for a loan. - Bir kredi için bir bankaya başvurmamız gerekiyor.

Apply to the office for further details. - Daha çok bilgi için ofise başvurun.

başvur
betaken
kendine başvuran
self referent
üst mahkemeye başvuran
appellant
üst mahkemeye başvuran kimse
appellant
başvuran
المفضلات