başucu

listen to the pronunciation of başucu
التركية - الإنجليزية
vertex
(Astronomi) zenith
zenith
head, bedside; zenith
bedside

Tom sat at Mary's bedside for hours. - Tom Mary'nin yatak başucunda saatlerce oturdu.

She came hurrying to his bedside. - O, aceleyle onun başucuna geldi.

head end (of a bed)
head
başucu noktası
zenith
başucu sehpası
nightstand
başucu uzaklığı
zenith angle, zenith distance
başuç
zenith
التركية - التركية
Bir yerin düşeyinin gök küreyi kestiği nokta
başucu noktası
Yeryüzündeki bir gözlem noktasından geçen düşey doğrultusunun gökyüzünü deldiği iki noktadan, ufkun üstünde olanı, semtürreis
başucu uzaklığı
Gökyüzünde verilen bir nokta veya yıldızın başucu noktasından açısal uzaklığı
başucu
المفضلات