In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
- Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.
Ken finally accomplished what he set out to do.
- Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
I am proud of having accomplished such a task.
- Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
He'll succeed in time.
- O zamanla başarılı olacak.
Peter overcame a lot of difficulties before succeeding as a doctor.
- Peter doktor olmayı başarmadan önce birçok zorluğun üstesinden geldi.
He has no chance of succeeding.
- Onun başarma şansı yok.
He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
I worked hard to succeed.
- Başarmak için sıkı çalıştım.
Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.
- On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
- Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.