bağlantılılık

listen to the pronunciation of bağlantılılık
التركية - الإنجليزية
correlativity
a reciprocal relation between two or more things
bağlantı
{i} liaison
bağlantı
connection

With your connections, you should be able to find a job for Tom. - Bağlantıların ile, Tom için bir iş bulabilmelisin.

You should cut off your connections with that group. - O grupla bağlantıları kesmelisin.

bağlantı
tie

The two nations have strong trade ties. - İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.

Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied. - Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

bağlantı
relationship
bağlantı
{i} link

Would you like to exchange links? - Bağlantıları değiştirmek ister misin?

The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet. - Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.

bağlantı
coupling
bağlantı
{i} concern
bağlantı
contact

She wasn't able to contact him by phone. - O, telefonla onunla bağlantı kuramadı.

Even though we were supposed to meet at 10, I've had no contact with them. I wonder if they've had an accident. - Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.

bağlantı
commitment
bağlantı
(Mekanik) flange
bağlantı
affiliation
bağlantı
bonding
bağlantı
connector
bağlantı
(Askeri) regression analysis
bağlantı
clip
bağlantı
bracket
bağlantı
fitting
bağlantı
(Bilgisayar) auto link
bağlantı
(İnşaat) connectivity
bağlantı
(Pisikoloji, Ruhbilim) association
bağlantı
binding
bağlantı
pattern
bağlantı
juncture
bağlantı
(Bilgisayar) connection to
bağlantı
joint
bağlantı
{i} header
bağlantı
terminal
bağlantı
linkage
bağlantı
touch

I want to get in touch with him. - Onunla bağlantı kurmak istiyorum.

I want to get in touch with her. - Onunla bağlantı kurmak istiyorum.

bağlantı
hookup
bağlantı
attaching
bağlantı
to link
bağlantı
in connection

Do any of you have anything to say in connection with this? - Sizden birinin bununla bağlantılı olarak söyleyecek bir şeyi var mı?

bağlantı
connection, tie, link
bağlantı
connecting

I've got a connecting flight. - Bağlantılı bir uçuşum var.

My computer doesn't seem to be connecting to the printer. - Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.

bağlantı
phys. linkage
bağlantı
linking
bağlantı
tap
bağlantı
relation
bağlantı
mech. coupling, device that serves to connect the ends of adjacent parts or objects
bağlantı
noose
bağlantı
intercourse
bağlantı
joining
bağlantı
dealings
bağlantı
connexion
bağlantı
mounting
bağlantı
attachment , link , linkage , connection
bağlantı
channel
bağlantı
coordination
bağlantı
tie up
bağlantı
communication
bağlantı
tie, connection, contact, link
bağlantı
fixture
bağlantı
linkup
bağlantı
attachment
bağlantı
anchor
bağlantı
{i} interlock
bağlantı
tie in
bağlantı
(İnşaat) junction
bağlantı
contact man
bağlantı
tiein
birbirine bağlantılılık
interconnectedness
التركية - التركية

تعريف bağlantılılık في التركية التركية القاموس.

Bağlantı
angajman
Bağlantı
irtibat
bağlantı
İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
bağlantı
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ: "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir."- F. R. Atay
bağlantı
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat
bağlantı
Yüklenme, üstlenme, angajman