bağlantı

listen to the pronunciation of bağlantı
التركية - الإنجليزية
liaison
connection

Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes. - Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.

He got the job by virtue of his father's connections. - O, babasının bağlantıları sayesinde işi aldı.

tie

Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied. - Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

The two nations have strong trade ties. - İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.

link

Would you like to exchange links? - Bağlantıları değiştirmek ister misin?

The events were closely linked. - Olaylar yakından bağlantılı idi.

relationship
coupling
contact

He comes into contact with all kinds of people. - Her türlü insanla bağlantı kurar.

Even though we were supposed to meet at 10, I've had no contact with them. I wonder if they've had an accident. - Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.

commitment
hookup
connection, tie, link
connecting

My computer doesn't seem to be connecting to the printer. - Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.

I've got a connecting flight. - Bağlantılı bir uçuşum var.

phys. linkage
linking
tap
relation
mech. coupling, device that serves to connect the ends of adjacent parts or objects
noose
intercourse
joining
dealings
connexion
mounting
concern
attachment , link , linkage , connection
channel
coordination
tie up
header
communication
tie, connection, contact, link
linkage
fixture
linkup
attachment
(Mekanik) flange
affiliation
bonding
connector
(Askeri) regression analysis
clip
bracket
fitting
(Bilgisayar) auto link
(İnşaat) connectivity
(Pisikoloji, Ruhbilim) association
binding
pattern
juncture
(Bilgisayar) connection to
joint
terminal
touch

I want to get in touch with her. - Onunla bağlantı kurmak istiyorum.

I can't get in touch with him yet. - Onunla henüz bağlantı kuramıyorum.

attaching
to link
in connection

Do any of you have anything to say in connection with this? - Sizden birinin bununla bağlantılı olarak söyleyecek bir şeyi var mı?

anchor
{i} interlock
tie in
(İnşaat) junction
contact man
tiein
bağlantı kurmak
link
bağlantı kurmak
get hold of
bağlantı kurmak
link up
bağlantı ağacı
framing timber
bağlantı borusu
plumbing soil branch, pipe leading to the soil pipe
bağlantı demiri
shackle
bağlantı hattı
connecting line, tie line
bağlantı kablosu
connecting cable, junction cable
bağlantı kesilmesi
disengagement
bağlantı kirişi
binding joist, tie beam
bağlantı kontrolör grubu
(Askeri) switching controller group
bağlantı kordonu
connecting cord
bağlantı kovanı
coupling sleeve
bağlantı kuplajı
junction coupling
bağlantı kurmak
establish a connection with
bağlantı kurmak
correlate
bağlantı kurmak
to make contact with, contact, get in touch with
bağlantı kurmak
make contact
bağlantı kurmak
relate
bağlantı kurmak
tap
bağlantı kurmak
to contact, to get in touch with sb
bağlantı kurmak istemeyen kimse
hedger
bağlantı kutusu
junction box
bağlantı kutusu
elec . junction box
bağlantı levhası
web
bağlantı noktası
linkup
bağlantı noktası
junction
bağlantı noktası
linkup, nexus
bağlantı noktası
trunk
bağlantı panosu
(Askeri) patch panel
bağlantı parçası
connecting piece
bağlantı pimi
connecting pin
bağlantı taşı
bonder
bağlantı taşı
header
bağlantı taşı
heading stone
bağlantı ucu
connecting terminal
bağlantı yapmak
to make an agreement with, come to an agreement with
bağlantı yeri
seam
bağlantı yıldızı
reference star
bağlantı çubuklarına sarmak
wrap-around tie bars
bağlantı çubuğu
tie bar
bağlantı çubuğu
tie rod (of an automotive vehicle)
bağlantı çubuğu
tie rod
bağlantı çubuğu
link rod
bağlantı şeması
hookup
bağlantı şeması
wiring diagram
yerel bağlantı
(Bilgisayar) local connection
bağlantı kurmak
establish communication
bağlantı kurmak
come into contact with
bağlantı kurmak
get in touch (with)
bağlantılar
(Otomotiv) joints
bağlantılar
(Bilgisayar) bindings
birden çok bağlantı
(Bilgisayar) multilink
bizimle bağlantı kurun
(Bilgisayar) contact us
digi bağlantı noktası
(Bilgisayar) digi port
esnek bağlantı
(İnşaat,Teknik) flexible coupling
esnek bağlantı
flexible joint
fare bağlantı noktası
(Bilgisayar) mouse port
istek üzerine bağlantı
(Bilgisayar) dial on demand
proxy bağlantı noktası
(Bilgisayar) proxy port
sunucu bağlantı noktası
(Bilgisayar) server port
yerel bağlantı
(Bilgisayar) local linking
yıldız bağlantı
(Elektrik, Elektronik) connection
bağlantı kurmak
contact

I want to contact him. Do you know his phone number? - Onunla bağlantı kurmak istiyorum. Onun telefon numarasını biliyor musun?

Did they want to contact us again? - Onlar bizimle tekrar bağlantı kurmak istediler mi?

bağlantı kurmak
get through to
bağlantı kurmak
get to
bağlantı kurmak
get onto
bağlantı kurmak
get in touch with
bağlantılar
connections

This politician is suspected of having connections to organized crime. - Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.

You said you had connections. - Sen bağlantılarının olduğunu söyledin.

Bağlantılar
links

Would you like to exchange links? - Bağlantıları değiştirmek ister misin?

Here are some interesting links. - İşte bazı ilginç bağlantılar.

anonim bağlantı
(Bilgisayar) anonymous connection
anonim bağlantı
anonymous connections
ayrılmak (bağlantı)
become disjoint
bağlantı kurmak
(Fiili Deyim ) connect to
bağlantı kurmak
{f} couple
bilinmeyen bağlantı
(Bilgisayar) unknown link
bilinmeyen bağlantı noktası
(Bilgisayar) unknown port
bilyalı bağlantı
ball coupling
brüt ağırlık; bağlantı römorku; ağırlık
(Askeri) gross weight; warping tug; weight
buji kablo bağlantı fişi
(Otomotiv) spark plug connector
buji kablosu bağlantı yeri
(Otomotiv) spark plug pipe
direkt bağlantı
direct connection
doğrudan bağlantı
direct connection
egzoz bağlantı sistemi
(Otomotiv) exhaust mounting system
el ile bağlantı
(Bilgisayar) manual link
elektrik bağlantı kutusu
junction box
elektriksel bağlantı kablosu
electric bonding cable
elektronik bağlantı
(Elektrik, Elektronik) electronic connection
en fazla bağlantı
(Bilgisayar) maximum connections
enine bağlantı
transverse bracing
enine bağlantı
crossbar
enine bağlantı yolu
cross connection
eve bağlantı ucu
service connection
fiber optik bağlantı; ileri çalışma konumu
(Askeri) fiber optic link; forward operating location
fiziksel bağlantı
(Bilgisayar) physical link
fiziksel bağlantı
(İnşaat) hard-wired
galvanik bağlantı
voltaic couple
germe bağlantı parçası
(Otomotiv) tensioning bracket
gevşek bağlantı
poor connection
geçici bağlantı teli
jumper
geçme bağlantı
slip joint
giden bağlantı noktası
(Bilgisayar) outgoing port
güç koruma platformu; esas bağlantı panosu; öncelik belirleme programı
(Askeri) power projection platform; primary patch panel; priority placement program
hidrolik bağlantı
hydraulic coupling
hortum bağlantı parçaları
hose assemblies
hukuki bağlantı
legal relevancy
kaynaksız bağlantı
solderless connection
kolay bağlantı
snap-on coupling
konik bağlantı
flared joint
kopuk bağlantı
(Bilgisayar) lost chain
köprülü bağlantı
bridging connection
levye bağlantı pimi
(Otomotiv) lever connecting pin
mafsallı bağlantı
articulated joint
manşonlu bağlantı
sleeve joint
modem bağlantı noktası
(Bilgisayar) modem port
pimli bağlantı
hitch
pivot bağlantı
pivot attachment
santral bağlantı gecikmesi
through-connection delay
schedule+ bağlantı listesi
(Bilgisayar) schedule+ contact list
sembolik bağlantı
symbolic link
seri bağlantı
(Fizik,Teknik) connection in series
seri bağlantı
series connection
stratejik bağlantı performans testi
(Askeri) strategic connectivity performance test
sızıntı bağlantı ağzı
(Askeri) brake assembly
tampon bağlantı braketi
bumber bracket
tampon bağlantı grubu
bumper attachment
tank bağlantı tertibatı
tank anchorage
transport bağlantı pimi
(Tekstil) feed link pin
uydu yer bağlantı sistemi
(Askeri) satellite ground link system
uzay tümeni bağlantı grubu
(Askeri) space division switching group
uzay tümeni bağlantı matrisi
(Askeri) space division switching matrix
uçak ile füze arasında bağlantı testi
(Askeri) built-in test
veri bağlantı işlemcisi
(Askeri) data link processor
vida bağlantı
screw connection
video bağlantı noktası
(Bilgisayar) video port
web bağlantı düğmesi
(Bilgisayar) web link button
web bağlantı düğmesi
(Bilgisayar) web button link
yivli bağlantı
threaded connect
yük boşaltma hazırlık ekibi; emir-komuta bağlantı panosu
(Askeri) off-load preparation party; orderwire patch panel
yıldız bağlantı
star connection
çapraz bağlantı
crossbrace, crossbracing
üç köşeli bağlantı
delta connection
üçgen bağlantı
delta connection
التركية - التركية
İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ: "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir."- F. R. Atay
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat
Yüklenme, üstlenme, angajman
angajman
irtibat
bağlantı borusu
Katlardaki atık suları toplayıp kolona ileten boru
bağlantı doku
Hücreleri ve çeşitli dokuları bir arada tutarak destek ve bağlama görevi yapan hücreler topluluğu
bağlantı yapmak
İlişki kurmak; anlaşma, sözleşme yapmak
bağlantı ünlüsü
bakınız: bağlayıcı ünlü
bağlantı ünsüzü
bakınız: bağlayıcı ünsüz