Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.
- Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
Have you ever donated blood?
- Sen hiç kan bağışladın mı?
Pardon the interruption.
- Kesintiyi bağışlayın.
Pardon me for coming late.
- Geç kaldığım için bağışlayın.