Pardon me for coming late.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
Pardon me, I didn't hear you.
Pardon me for stepping on your foot.
Tom wants to donate money.
- Tom para bağışlamak istiyor.
He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
- O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
Tom was pardoned by the governor.
- Tom vali tarafından bağışlandı.
Pardon the interruption.
- Kesintiyi bağışlayın.