Tom was sick of them all.
- Tom onların hepsinden bıkmıştı.
Tom was a bitter old man who was sick of life.
- Tom hayattan bıkmış sert yaşlı bir adamdı.
Peter was fed up with childish girls.
- Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.
Linda was fed up with Dan's constant abuse.
- Linda, Dan'in sürekli tacizlerinden bıkmıştı.
He's just tired of waiting.
- O sadece beklemekten bıkmış.
The maid was totally tired of her household routine.
- Hizmetçi ev rutininden tamamen bıkmıştı.