He stabbed me in the back!
- O beni sırtımdan bıçakladı!
The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
- Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
He cut his finger with the knife.
- O, bıçakla parmağını kesti.
It's easy to cut cheese with a knife.
- Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
Give us two knives and four forks, please.
- Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
Please don't allow the children to play with knives.
- Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
The tip of the knife blade is sharp.
- Bıçak ağzının ucu keskindir.
I received a knife with a sharp blade.
- Keskin ağızlı bir bıçak aldım.