She's the French ambassador to Portugal.
- Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
He was appointed ambassador to Britain.
- İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
The ambassador is leaving Japan tonight.
- Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.
Kosh is a Vorlon ambassador in the Babylon 5 space station.
- Kosh, Babylon 5 uzay istasyonunda Vorlon büyükelçisidir.