bütün günler

listen to the pronunciation of bütün günler
التركية - الإنجليزية

تعريف bütün günler في التركية الإنجليزية القاموس.

bütün gün
whole day
bütün gün
early and late
bütün gün
a clear day
bütün gün
full time
bütün gün
day long

I was in bed all day long yesterday. - Dün bütün gün boyunca yataktaydım.

He has been working all day long. - O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.

bütün gün
all day

The enemy kept up their attack all day. - Düşman bütün gün saldırısına devam etti.

I stayed at home all day instead of going to work. - İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.

bütün gün
all day long

He does nothing but watch TV all day long. - Bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmaz.

Having worked on the farm all day long, he was completely tired out. - Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.

التركية - التركية

تعريف bütün günler في التركية التركية القاموس.

Bütün gün
sabahtan akşama
bütün günler
المفضلات