I have no idea what he has in mind, rejecting such a favorable proposal.
- Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.
We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
- Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
The doctor knew how to cope with an emergency like this.
- Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
I never expected such a nice hotel in a place like this.
- Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum.