böylesine

listen to the pronunciation of böylesine
التركية - الإنجليزية
such

Never have I seen such a beautiful sunset. - Asla böylesine güzel bir gün batımı görmedim.

I have no idea what he has in mind, rejecting such a favorable proposal. - Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.

so excessively
such a, such, this
as... as this, such a, such
this

The doctor knew how to cope with an emergency like this. - Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.

I never expected such a nice hotel in a place like this. - Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum.

التركية - التركية
Bu tarzda, bu biçimde: "Doğrusu ondan böylesine bir dostluk, böylesine bir özveri beklemiyordum."- E. Bener
Aşırı bir biçimde
böylesine
المفضلات