There is a great divide between us.
Stay on your side of the divide, please.
Tom divided the pie into three equal parts.
- Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
The road divides here into two.
- Yol burada ikiye bölünür.
The playground is divided into three areas by white lines.
- Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
Let's split the bill today.
- Bugün hesabı bölüşelim.
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.