bölünmemiş

listen to the pronunciation of bölünmemiş
التركية - الإنجليزية
undivided
indiscrete
unipartite
unsplit
bölünmemiş şey
continuum
böl
divide into
böl
{f} divided

Tom divided the pie into three equal parts. - Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.

Mother divided the cake into eight pieces. - Anne pastayı sekiz parçaya böldü.

böl
hyphenate
böl
{f} forked
böl
divide

Mother divided the cake into three parts. - Anne pastayı üç parçaya böldü.

If you divide any number by zero, the result is undefined. - Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.

böl
dividing
böl
divvy
böl
split

Let's split the reward fifty-fifty. - Ödülü yarı yarıya bölüşelim.

The inflation issue split the party. - Enflasyon sorunu partiyi böldü.

böl
divideinto
bölünmemiş
المفضلات